Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu personelin disiplinini sağlamak amacıyla çeşitli disiplin cezaları içermektedir. Bu yaptırımlar arasında en hafif olanı ‘‘ uyarma disiplin cezası ’’dır. Aşağıda uyarma cezasının ne olduğu, hangi durumlarda kimler tarafından verilebileceği, cezaya itiraz yollarını ve cezanın sonuçlarını açıklayacağız.
Uyarma Cezası Nedir?
Uyarma cezası, TSK Disiplin Kanunu’nda tanımlanan en hafif disiplin cezasıdır. Bu ceza personele, görevinin icrasında veya davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir. Uyarma cezası, çoğunlukla hafif ihlaller için verilen bir cezadır ve personelin hatalarını tekrar etmemesi için bir uyarı niteliği taşır. Bu ceza TSK Disiplin Kanunu’nun 10’uncu maddesindeki disiplin amirinin ikaz yetkisinden farklıdır. İkaz yetkisi bir idari tedbir iken uyarma cezası bir disiplin cezasıdır.
Uyarma Cezasını Gerektiren Fiil ve Haller
TSK Disiplin Kanunu’nun 15 inci maddesinde gösterilen uyarma cezasını gerektiren disiplinsizlikler şunlardır;
- Emri Mütalaa Etmek: Usulüne uygun olarak kendisine verilmiş olan bir emir üzerine; emrin uygun olmadığı, yanlış verildiği, yapılamayacağı ve benzeri şekillerde amirini alenen eleştirmek veya amire karşı itirazda bulunmaktır. Örneğin, Bir astın, amiri tarafından verilen görevin gereksiz veya yanlış olduğunu düşünerek amirine “Bu görevi yapmanın mantığı yok” demesi ve emri açıkça eleştirmesi.
- Görevde Kayıtsızlık: Görevdeyken, yetkili makamlar tarafından izin verilen durumlar haricinde görevle veya askeri hizmetle ilgisi olmayan işlerle uğraşmaktır. Örneğin, Nöbetçi bir askerin, nöbet sırasında cep telefonuyla sosyal medyada vakit geçirmesi.
- Hizmet Dışındayken Amir veya Üste Saygısızlık: Hizmet dışında, bilinen ve tanınan amir veya üstlere karşı saygısızlık teşkil edebilecek fiillerde bulunmaktır. Örneğin, Bir askerin, görev dışında bir kafede karşılaştığı üstüne sert bir şekilde “Seninle işim yok” demesi
- Mesai Çizelgesine Uymamak: Özürsüz veya izinsiz olarak, mesaiye geç gelmek veya erken ayrılmak veya günlük mesai çizelgesine riayet etmemektir. Örneğin, Bir askerin, izin almadan sabah mesaiye geç gelmesi veya öğleden sonra işyerinden erken ayrılması.
- Kılık ve Kıyafeti Bozuk Olmak: Kılık ve kıyafet ile ilgili olarak nizamlarda ve önceden belirlenmiş kurallara riayet etmemektir. Örneğin, Bir askerin, üniformasının düzenli olmaması veya üniforma dışı kıyafetler giymesi.
- Usulsüz Müracaat veya Şikayette Bulunmak: Türkiye Büyük Millet Meclisine yapılan müracaatlar hariç olmak üzere, kanun ve nizamlarla belirlenmiş usul ve kurallara riayet etmeden yazılı, sözlü veya elektronik olarak müracaat veya şikayette bulunmaktır. Örneğin, Bir askerin, hiyerarşi dışı olarak doğrudan üst komutanlığa e-posta yoluyla şikayette bulunması.
- İsraf Etmek: Yetkili makamlarca belirlenmiş tasarruf tedbirlerine riayet etmemek veya kullanımına sunulan kamu kaynağının harcanmasında gösterilmesi gereken makul seviyedeki özeni göstermemektir. Örneğin, Bir askerin, kendisine tahsis edilen malzemeleri ihtiyaç dışı veya aşırı kullanarak israf etmesi.
- Saygısız Davranmak: Aynı rütbe veya kıdemde bulunulan ya da amir veya maiyet ilişkisi içinde olunmayan kişilere söz ve hareketlerle sataşmak veya kötü muamelede bulunmaktır. Örneğin, Aynı rütbedeki bir askerin, mesai arkadaşıyla yüksek sesle tartışması ve ona hakaret etmesi.
- Başkalarını Kötülemek: Amirleri, üstleri veya çalışma arkadaşları hakkında ve onların bulunmadığı ortamlarda, onların işlem, eylem ve kişilikleri hakkında kötüleyici veya konuştuğu kişilerde kötü intiba yaratacak tarzda olumsuz sözler söylemektir. Örneğin, Bir askerin, üstleri hakkında “Bu komutan hiç işten anlamıyor” şeklinde başkalarına şikayet etmesi.
- Askeri Nezaket Kurallarına Uymamak: Nizamlarla belirlenmiş olan askeri görgü, protokol ve davranış kurallarına aykırı bir biçimde tavır ve davranışlarda bulunmaktır. Örneğin, Bir askerin, resmi bir törende protokol kurallarını ihlal etmesi veya selamlama kurallarını dikkate almaması.
- Hizmet Haricinde Yalan Söylemek: Amir veya üstü tarafından denetim ve gözetim sorumluluğu kapsamında sorulan sorulara kasten doğru yanıt vermemektir. Örneğin, Bir askerin, amirine sivil bir etkinliğe katıldığı halde “Evdeydim” diye yalan söylemesi.
- Selamlama Yapmamak: Selamlama ile ilgili olarak nizamlarla belirlenmiş kurallara riayet etmemektir. Örneğin, Bir askerin, karşılaştığı amirine selam vermemesi.
- Zamana Riayet Etmemek: Belirli zamanda yapılması gereken faaliyetlerde özürsüz olarak geç kalmaktır. Örneğin, Bir askerin, toplantıya geç kalması ve özür beyan etmemesi.
- Mesai Dışında Aşırı Alkol Kullanımı: Mesai dışında sivil veya üniformalı olarak aşırı alkol alarak kişisel veya kurumsal imaj kaybı oluşturacak olumsuz davranışlarda bulunmaktır. Örneğin, Bir askerin, sivil hayatta aşırı alkol alarak kavga çıkarması ve bu durumun basına yansıması.
- Görev Dönüşü Tekmil Vermemek: Verilmiş bir emrin icrası veya sonuçları hakkında emri verene bilgi vererek müteakip emirlerini almamaktır. Örneğin, Bir askerin, tamamladığı görevi hakkında amirine bilgi vermemesi ve durumu bildirmemesi.
- Kişisel Çevre ve Temizliğine Dikkat Etmemek: Askeri hizmet esnasında belirlenmiş olan kişisel veya çevre temizliği ile ilgili kurallara riayet etmemektir. Örneğin, Bir askerin, odasının veya dolabının dağınık ve kirli olması.
Kendini Geliştirmede Yetersiz Kalmak: Görevini etkin olarak yapabilmesini sağlayacak bilgi ve görgünün kazanılmasında göstermesi gereken gayreti göstermemektir. Örneğin, Bir askerin, mesleki gelişimini sağlayacak eğitimlere katılmaması veya okuma yazma gibi temel becerilerde zayıf kalması.
Uyarma Cezasının Sonuçları
Uyarma cezası, TSK personeli için hafif bir yaptırım olmasına rağmen olumsuz sonuçları personel için meslek yaşantısında sorunlar doğurabilecektir. Nitekim, Disiplin Kanunu’nun 30’uncu maddesinde disiplin cezaları ve diğer idari yaptırımlara ilişkin bilgi ve belgelerin, personelin şahsi dosyasına işlenerek kayıt altına alınacağı öngörülmüştür. Keza, subay, astsubay, uzman erbaşlar ile sözleşmeli erbaş ve erlere verilen disiplin cezalarına ilişkin evrakın birer suretinin, personelin mensubu olduğu kuvvet komutanlıklarına gönderileceği hükmolunmuştur. Yine, uyarma cezasının olumsuz sonuçlarından biri de personel hakkında yapılacak sicil, terfi, atama, ayırma, ilişik kesme, sözleşme feshi, özellikli görevlere seçim ve benzeri işlemlerde göz önünde bulundurulacağı ifade edilmiştir.
Uyarma Cezasında Zamanaşımı
Disiplinsizliğin disiplin amirleri tarafından öğrenilmesinden itibaren bir ay ve her halde disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren iki yıl geçtikten sonra disiplin cezası verilemez. Fiil, inceleme ve araştırma yapmayı gerektirmiş ise, bir ay içerisinde inceleme ve araştırmaya başlanmış olmak ve altı ayı geçmemek kaydıyla, inceleme ve araştırma için geçen süre bir aylık süreye dahil edilmez.
Uyarma Disiplin Cezasına İtiraz Usulü
Disiplin amirlerince verilen disiplin cezalarına karşı, cezanın tebliğ edilmesinden itibaren iki iş günü içerisinde bir üst disiplin amirine itiraz edilebilir. Bu süre içerisinde itiraz edilmezse uyarma disiplin cezası kesinleşir. Bir üst disiplin amirine yapılan itiraz üç iş günü içerisinde karara bağlanması gerekmektedir.
Disiplin Cezasına Karşı İptal Davası Açılması
TSK Disiplin Kanunu’nun 43/1 maddesi gereğince uyarma, kınama, hizmete kısmi süreli devam disiplin cezaları yargı denetimine kapatılmış olsa da bu durum Anayasa Mahkemesi’nin 2022/10 E 2022/72 sayılı kararı ile Anayasaya aykırı olduğu tespit edilmiştir. 28 Haziran 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan değişiklikle tekrar bu disiplin cezasına karşı yargı yolu kapatılmıştır. Ancak, bireysel hak ihlallerine karşı yargı yolunun tamamen kapalı tutulmaması gerektiği unutulmamalıdır. Bu nedenle, uyarma, kınama ve hizmete kısmi süreli devam cezalarının hukuka uygunluğu denetlenebilirlik kapsamında ele alınmalı; gerekirse bu cezalara karşı yapılan işlemlerin hukuka aykırılığı hallerinde adil bir yargılama yapılması temin edilmelidir.
